Aydos Dağı'nda 32 Kilogram/m² Yağış: İstanbul'u Vuran Sağanak

Michael

2 min read

Post on May 18, 2025

4.2

Share

Aydos Dağı'nda 32 Kilogram/m² Yağış: İstanbul'u Vuran Sağanak, Sel Felaketini Önledi mi?

İstanbul'u etkisi altına alan şiddetli sağanak yağış, Aydos Dağı'nda metrekareye 32 kilogram yağış ölçülmesiyle dikkat çekti. Bu olağanüstü yağış miktarı, şehrin birçok bölgesinde su baskınlarına ve ulaşım aksaklıklarına yol açarken, aynı zamanda beklenmedik bir olumlu etki de yarattı: sel felaketinin boyutlarını önemli ölçüde azalttı.

Aydos Dağı'nın Önemi: Doğal Bir Su Havzası

Aydos Dağı, İstanbul'un doğal su havzalarından biri olarak, şehrin su döngüsünde hayati bir rol oynuyor. Yoğun yağışlar sırasında, bu dağın yamaçları ve ormanlık alanları, suyun toprağa emilimini ve yavaş akışını sağlayarak ani sel baskınlarının önlenmesine katkıda bulunuyor. 32 kilogram/m² gibi yüksek bir yağış miktarı, normal şartlarda büyük bir felakete yol açabilirdi; ancak Aydos Dağı'nın doğal yapısı, bu riski önemli ölçüde azalttı.

Sel Felaketini Önlemedeki Rolü:

• Toprak Emilimi: Aydos Dağı'nın bitki örtüsü, yağmur suyunun toprağa emilimini artırarak yüzey akışını azaltıyor. Bu, suyun yavaşça dere ve nehirlere ulaşmasını sağlıyor ve ani sel baskınlarının önüne geçiyor.
• Doğal Su Depolama: Dağın yapısı, doğal bir su deposu görevi görüyor. Yağmur suyu, toprak altında birikerek yer altı sularını besliyor ve su kaynaklarını zenginleştiriyor.
• Erozyon Kontrolü: Yoğun bitki örtüsü, toprak erozyonunu önleyerek sel taşkınlarının neden olduğu hasarı azaltıyor.

Yağışın Olumsuz Etkileri:

Ancak, yoğun yağışın olumsuz etkileri de göz ardı edilemez. Şehrin birçok bölgesinde yaşanan su baskınları, ulaşım aksamaları ve maddi hasarlar, yağışın yıkıcı gücünü gösteriyor. İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi), yağmur suyu tahliye sistemlerinin kapasitesini artırmak için çalışmalarını hızlandırmalıdır. Ayrıca, şehrin yeşil alanlarının korunması ve genişletilmesi, gelecekteki aşırı yağışlara karşı daha dirençli bir altyapı oluşturmak için hayati önem taşımaktadır.

Geleceğe Hazırlık:

İstanbul gibi büyük bir metropolün, iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli olması için, entegre bir yaklaşım benimsenmelidir. Bu yaklaşım, doğal kaynakların korunması, gelişmiş altyapı yatırımları ve etkili bir afet yönetim planı içermelidir. Aydos Dağı'ndaki yoğun yağış, bize doğanın gücünü ve doğal alanların korunmasının önemini bir kez daha hatırlattı. Gelecekteki sel felaketlerini önlemek için, şehrin yeşil alanlarını korumak ve su yönetimi stratejilerini iyileştirmek zorundayız.

İlgili Haberler:

Sizce İstanbul, gelecekteki aşırı yağışlara karşı ne kadar hazırlıklı? Yorumlarınızı bekliyoruz.